SEVGİSİZ EĞİTİM OLUR MU?

Tuğba ATEŞSOY
Uzman Eğitici 

            Çocuklarımızda diğer duygular gibi sevgide doğuştan gelir. Sevginin gelişmesi ise dışsal faktörlere bağlıdır. 

            Bu faktörler çocuğun gelişimini olumlu veya olumsuz etkileyebilir. 

            Sevgi, eğitimde ilerletici güçtür. Temelinde sevgi olmayan eğitimin başarıya ulaşması asla beklenemez.

            Öğretmen öğrencilerine gönül kapılarını açık bırakmalıdır ki öğrencilerde bu kapılardan rahatça geçerek tomurcuklanıp çiçek açabilsinler. Sevgisiz ortamda bırakın tomurcuklanıp çiçek açmayı çimlenemezler dahi… 

            Kurumumuz bu amaçlar doğrultusunda sevecen yöneticiler ve öğretmenlerle dolu bir yuva halindedir. Öğrencilerimize verdiğimiz bu sevgi onların kimlik arayışını sonlandırarak öz saygılarını artırır ve dolayısıyla başarıya giden yolda sağlam adımlar atmasını sağlar.

            Sevginin çocuğun hayatında nasıl değişikliklere yol açtığını anlatabilmek adına kıssadan hisse bir anı paylaşmak istiyorum; “Özel eğitimle tanıştığım ilk yıl saldırgan davranışları olan bir öğrencim vardı. Daha önce birçok yöntem denenmiş ancak saldırgan davranışlarını söndürmeye yetmemiş, kısa süreli etkiler yaratmıştı. Duyduğum bir kaç kötü sözde, aldığım bir kaç darbede sessiz kalıp ‘Bunu isteyerek yapmadığını biliyorum.’ diyerek saçını okşadığımda donarak kalmış ne yapacağını bilememişti.

            Beş ay içinde; önce bana, sonra çevresine karşı tutumu değişti öğrencimin. Artık çevresini gülüyor, saldırgan davranışlarını göstermiyor. Derslerine sorunsuz giriyor akademik anlamda ilerleme gösteriyordu. Bunların hepsi bir saç okşamayla başlamıştı.

            Eğitim hakkında çeşitli kuramlar geliştirerek eğitime yıllarını vermiş Pestalozzi’ nin sözleri ile yazımı tamamlamak istiyorum. “Kutsal, iyi, eğitici olan, insanı ahenkli bir şekilde gelişmeye götüren her şey sevgi denen tek bir merkezden doğar.” 

            Sizce…